Milas Muğla Hakkında Bilgi | uygun oteller
uygun oteller: Milas Muğla Hakkında Bilgi

9 Aralık 2010 Perşembe

Milas Muğla Hakkında Bilgi



Muğla iline bağlı Milas, plajları, gölleri, antik kentleri, Türk ve İslam eserleriyle görülmeye değer bir turizm beldesidir.
Milas (MYLASSA) Batı Karia’nın en önemli ve en büyük merkezlerinden biridir. Kent, Sadra Dağı’nın etekleri ile bu dağın önündeki tepelere kurulmuşken, zamanla ovaya doğru yayılmıştır. Zeus Karius mabedinin burada oluşu ve Zeus Labranda mabedinin de buraya çok yakın bulunması Mylassa’yı (Milas) Karia’nın dini merkezi haline getirmiştir.


Tarihçe

Karya'nın en önemli kentlerinden biri olan antik Mylasa, mitolojiye göre adını Akdeniz' de Aiolia Adası'nda oturan ve rüzgarlara hakim olan Aiolos'un neslinden gelen Mylasos'tan almıştır. Mylasa adının sonundaki "asa" eki, Milas'ın çok eski zamanlarda kurulduğunu göstermektedir(M.Ö. 3.000).
M.Ö.334'de Asya seferine çıkan Büyük İskender Güney-Batı Anadolu'yu ve bu arada Milas'ı da almış hemen sonra elde ettiği toprakları Karya Kraliçesi Ada 'ya vermiştir.
Mylasa M.Ö. 143'de Roma imparatoru Macmilius'un isteği üzerine bir sınıf anlaşmazlığına hakemlik etmiş ve bu tarihten sonra Roma Valilerinin başkanlık ettiği mahkemelerin merkezi haline gelmiştir. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Milas, daha sonra Selçuklu, Menteşeoğulları ve Osmanlıların eline geçmiştir.




Gezilecek Yerler

Antik Kentler

Iassos: Mandalya Körfezinde Güllük'ün karşısında bir yarımada üzerinde yer alır. İ.Ö. 3000 yıllarına uzanan kentte büyük sur,su kemerleri, tiyatro bulunmaktadır. Milas-Söke karayolunun Köşk köyü kavşağından 18 km. sonra kente ve denize ulaşılır. Ayrıca Güllük'ten deniz yolu ile yapılacak bir gezinin unutulmaz olduğunu belirtmekte yarar vardır. Kentin antik limanı günümüzde yatçıların uğrak yeri olmuştur.


Labranda (Koca Yayla): Milas'ın 18 km. Kuzeydoğusunda, Çomak Dağında bir teras üzerinde kurulmuş olan Labranda'ya Milas'tan stabilize bu yol ulaştırır.Gezginleri, günümüzde antik çağda Mylasa'dan başlayan 8 m. genişliğindeki yol üzerinde döşeme izlerini yer yer görmek mümkündür. Kalıntıları büyük ölçüde korunmuş olan Labranda'da ilk kazılar 1940 yılında başlamıştır. İ.Ö. 4. yüzyılda Karya'da Satraplas döneminde yapılan Zeus Labrandus tapınağı ile ünlüdür.


Keramos: Gökova Körfezi'nin Kuzey sahilinde bugünkü Ören bucağının bulunduğu yerdedir ve Milas'a uzaklığı 50 km. dir. Adını Yunanca'da "çömlek" ya da "Seramik" anlamına gelen Keramos sözcüğünden alan kentten, koruma duvarları, dağ yamaçlarındaki kaya mezarları, nekropoldeki lahit mezarlar günümüze kadar ulaşan önemli kalıntılardır. Bodrum'dan başlayıp Gökova Körfezi'nde yapılan Mavi Yolculuğa katılan turistlerin mutlak görmek istedikleri ören yerlerimizdendir.

Euromos: Milas-Selimiye karayolunun 13. km.'sinde yer alan Euromos'da kalıntılar yolun sağında çoğunlukla olmak üzere yolun iki yanında yer almaktadır.
Herakleia: Kent, Beşparmak Dağları'nın Güney eteklerinde Bafa Gölü kıyısında kurulmuştur. Çok engebeli ve kayalar üzerinde 65 kule ile takviyeli 6,5 km. uzunluğunda sur duvarlarına sahiptir. Helenistik Çağda inşa edilen kentte Athena Tapınağı, Agora, Şehir Meclis Binası, Tiyatro ve bir hamam bulunmaktadır.
Bargylia: Mandalya Körfezi içinde yer alan Güllük Limanın güneyinde karaya doğru uzanan bir koyda kurulmuştur. Milas - Bodrum karayolunun 30. km. 'sinde bulunan Bargylia'yı Yunan Mitolojisi kahramanlarından Bellere Phon kurmuştur. Tepenin iki doruğunda, kuzeydekinde Roma, Yunan, güneydeki ve diğer alanlarda ise Bizans Çağı eserler yer alır.
Beçin: Milas'ın 5 km. kadar güneyinde 200 m. yükseklikte sarp bir kayalık üzerinde kurulmuştur. Kentin adı Ortaçağ İtalyan kaynaklarında "pezona", Türk - İslam kaynaklarında ise "Berçin", "Peçin" ve "Beçin" şeklinde geçmektedir. Kentten günümüze ulaşan yapı kalıntıları Milas ovasına bakan iç kale surlarla çevrili dış kale ve surlar, Kenez ve Sığmen mevkilerinde yoğunlaşmaktadır.
Zeus Karios Tapınağı: Hisarbaşı Mahallesindedir. Hisarbaşı tepesinin doğusunda 3.5 m. yüksekliğinde bir podyum üzerine inşa edilmiştir. Bugün Yuva denen korint nizamında tek bir sütunu ayaktadır.


Gümüş Kesen Mezar Anıtı: Muhtemelen M.S. II. yy.a tarihlenen bu mezar anıtı dikdörtgen bir mezar odası ile bu odanın üzerindeki paye ve sütunların taşıdığı piramit gibi gittikçe daralan bir örtüden ibarettir.
Sinuri Mabedi: Milas'ın 14 km. güney doğusunda bugünkü Kalınağıl köyünün üstündeki bir tepe üzerinde eski bir Kar ismini muhafaza eden ilah Sinuri'ye ait mabet kalıntıları vardır.

Sinuri rahipliği M.Ö.4. yüzyıldan sonra babadan oğla geçerek bir ailede kalmıştır. Senede bir büyük bayram yapılıp, öküzler kurban edilmektedir. İlahın ne şekilde tasvir edildiği bilinmiyorsa da elinde çift yüzlü balta tuttuğu anlaşılmıştır. Sinuri Mabedi Hıristiyanlık devrinde kiliseye çevrilmiştir.
Camiler ve Türbeler
Firuz Bey Cami: Merkezde Firuz Paşa Mahallesinde olup, Menteşe Valisi Hoca Firuz Bey tarafından 1394 (H. 787) Belen Cami: Muhtemelen 14. yy. yapısı olup şehrin ortasında Hisarbaşı tepesindedir. Minaresi 1811 yılında Abdülfettahoğlu Ömer Ağa tarafında yaptırılmıştır.
Ulu Cami: Hocabedrettin Mahallesindedir. 1376 (H.780)de yaptırılmıştır. Milas'ın en büyük camisidir. Milas'da bunların dışında Hacı İlyas Cami, Ağa Cami, orhan Bey Cami, Yelli Cami, Abdülfettah Ağa Cami görülmeye değer camilerdendir.


Türbeler

Abdülaziz Ağalar Türbesi, Ahmet Gazi Türbesi, Buharalı Bedrettin Türbesi ve Şeyh Dede Türbesi Milas'ın görülmeye değer türbelerinin başında yer alır.
Ahmet Gazi Medresesi: Kitabelerine göre 1375 yılında Menteşe Beyi Tacettin Ahmet Gazi tarafından inşa ettirilmiştir. Medresenin ana eyvanı yöre halkınca kutsal sayılan bir ziyaretgah konumundadır.
Hamamlar ve Kervansaraylar
Milas'da Çöllüoğlu Hanı, Kızıl Han, Abdülfettah Ağa Hanı ve Büyük Hamam ve Bey Hamamı görülmeye değer eserlerdendir.
Geleneksel Milas Evleri
Milas evlerinin çoğunluğu 19. yy.dan kalmıştır. Her evin genellikle düzgün olmayan büyük veya küçük bir avlusu vardır. İki katlı olan evlerin üst katları çıkmalar şeklinde sokağa taşar. Milas evlerinin her birinde mutlaka yer ocağı bulunur. Bacalar ise ayrı bir mimarlık örneğidir. Evlerin dış duvarları, bahçe duvarları beyaz badana ile boyanmıştır. İlçeden İzmir yönünde çıkışta Burgaz Mahallesinde Abdülaziz Ağalar Köşkü halen ayaktadır ve taş işçiliğine örnek teşkil eden konsolları ile dikkat çekmektedir.



Göller, Plajlar

Bafa Gölü: Söke-Milas karayolu üzerinde, zeytinlikler arasında, Ay Tanrıçası Athena'nın aynası Bafa Gölü bulunur. Küçük beyaz kumsalları, kenarındaki küçük konaklama yerleri ile göl yaz geceleri gerçekten ayı içine alan bir ayna gibidir. Gölde avlanan kefal ve yılan balığı yenilmesi önerilir.
Güllük: Milas'a 25 km. uzaklıkta, zeytinlikler içinde doğal paljları ve balık yumurtası ile ünlü bu körfez aynı zamanda yelkencilik için de uygundur.
Ören: Milas'tan 49 km. uzaklıkta, yüksek çam ormanları içinde geçilerek gidilir. Gökova körfezi kuzeyindeki yüksek dağların birden denizin indiği yerde, narenciye bahçeleriyle süslü ve çok eski bir yerleşim merkezidir.
Beypınarı: Milas-Yatağan yolu üzerindeki yüksek çam ormanlarının içinde, yolcu kahvehanelerinin bulunduğu yerdedir. Serin ağaçlar altındaki buz gibi kaynayan suyu ve tavuk kavurmasıyla ün yapmıştır. Akbük (Güllük Körfezi) ve Kazıklı Körfezi kıyı bandı içinde anılmaya değer yerlerdendir.



Milas Müzesi : 1987 yılında açılan müzede, ilçe sınırları içindeki ören yerlerinde yapılan çeşitli arkeolojik kazılardan çıkarılan eserler sergilenmektedir. Ayrıca satın alma yoluyla kazanılmış çok güzel cam eserleri ile Tunç Dönemi'ne kadar uzanan değişik türden toprak kap kacaklar görülmeye değerdir. Müze bahçesinde ise taş eserler sergilenmektedir. Yönetim yönünden Milas Müzesine bağlı olarak Kıyıkışlacık Köyü -Iassos'da "Balık Pazarı" adıyla bilinen açık hava müzesi bulunmaktadır. Fassos'dan çıkarılan taş eserler sergilenmektedir.

0 yorum:

About me

Şarkı Sitesi