1.GÜN İSTANBUL - PRAG
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali PRONTOTOUR yetkilileriyle saat 13.00’da buluşma. Bilet ve gümrük işlemlerinden sonra Türk Havayolları TK 1769 nolu seferi ile saat 15.45’de Prag’a hareket, saat 17.25’de varış. İnişimizi takiben bizi bekleyen özel otobüslerimizle otelimize transfer ve yerleşme ve serbest zaman. Akşam arzu edenlerle ekstra Vltava nehrinde yemekli tekne gezisi. Geceleme otelimizde.
2.GÜN PRAG ( TEREZIN )
Sabah kahvaltı sonrası Prag Şehir turu. Prag şehir turunda; Kraliyet Sarayı, St. Vitus Katedrali, Loretta, Charles Köprüsü, Eski Şehir Meydanı, Mustek Meydanı ve Vaslavske Bulvarı görülecektir. Arzu edenler ile yarım günlük Terezin Nazi Kampı turu. Akşam arzu edenler ekstra Çek Gecesi turuna katılabilirler. Geceleme otelimizde.
3.GÜN PRAG ( KARLOVY VARY )
Sabah kahvaltı sonrası serbest zaman. Arzu edenlerle ekstra tam günlük Karlovy Vary turu. Akşam arzu edenler ekstra Ortaçağ Gecesi turuna katılabilirler. Geceleme otelimizde.
4.GÜN PRAG - İSTANBUL ( KUTNA HORA )
Sabah kahvaltı sonrası serbest zaman. Arzu edenler ile yarım günlük Kutna Hora turu. Akşamüzeri havalimanına transfer, bilet ve gümrük işlemlerinden sonra saat Türk Havayolları TK 1770 nolu seferi ile saat 18.25’de İstanbul’a hareket, saat 21.55’de varış ve turumuzun sonu.
Saat Farkı : Turkiye'den 1 saat geri
Dini : %40 Roman Katolik,%40Ataist,%20 Diğer
Para Birimi : Çek Kronu
Sınırları : Güneyde Avusturya,Batıda Almanya,Doğuda Polonya,Güney Doğuda Slovakya Cunhuriyeti
21 Ağustos 2009 Cuma
Ramazan Bayramı Turları Yurt Dışı Turları
18 Temmuz 2009 Cumartesi
Kapadokya Cave Resort Spa/Kapadokya Otelleri
Cappadocia Cave Resort Spa
Nefes kesici panoraması, lüks odaları ve çok özel spa tesisleriyle Cappadocia Cave Resort sizi büyüleyici ve huzurlu bir ortamda ağırlanacağınız unutulmaz bir deneyime davet ediyor.
Kapadokya'nın ayışığında yıkanan sihirli manzarasını gören tesis Uçhisar'ın kayaya oyulmuş meskenleri arasına yuvalanmış dingin bir sığınaktır. Dünyanın mağarada hizmet veren ilk spa'sında uygulanan terapilerle gerginliğinizi atacaksınız. Şeflerimizin hazırladığı zarif mevsimlik menüleri deneyin veya etkinliğiniz için kusursuz bir yer teşkil eden kapsamlı konferans tesislerimizden faydalanın.
Kendinizi doğanın güzelliğine bırakın ve zihninizin sihir ve dinginlik dolu bir dünyaya kapılıp gitmesine izin verin.
Oda sayısı: 79
Golden Tulip Amsterdam Centre/Amsterdam Otelleri
Golden Tulip Amsterdam Centre
Otel, şehrin tarihi merkezinde bulunur. Sadece yürüyüş uzaklığında çok sayıda alışveriş caddesi ve büyük mağaza vardır.
Trafiğe kapalı meydandaki eşsiz yeri sayesinde size rahatsız edilmeyeceğiniz bir gece uykusunu garanti ediyoruz.
Tümü klimalı odalar, modern ve canlı bir şekilde dekore edilmiş olup lüks banyolar, klima kumandası, kahve ve çay yapma olanakları ve kasa gibi özelliklerle donatılmıştır.
En kısa zamanda sizi misafir etmeyi umuyoruz!
Oda sayısı: 239
Otel Zinciri: Golden Tulip Hotels – Inntel
Starhotels Ritz/Milan Otelleri
Starhotels Ritz
Yakın tarihte tadilattan geçmiş Starhotels Ritz Milan'ın kalbinde konuşlanmış, hem turistler hem iş seyahatindeki profesyoneller için ideal olan çağdaş bir binada yer alan son derece cazip bir tesistir.
Kalabalıkları cezbeden ünlü ve seçkin alışveriş bölgesi Corso Buenos Aires'e yakın bir konuma sahip bu otel Duomo ve La Scala Tiyatrosunu ziyaret edebileceğiniz tarihi merkeze kısa bir yürüyüş mesafesindedir. Toplu taşıma sistemi otele ve şehre erişimi kolaylaştırmaktadır.
Yapının zerafetle dekore edilmiş iç mekanları ve ferah odaları bütün modern konforları barındırmaktadır. La Loggia Restaurant zengin bir yiyecek menüsü sunar. Bir İngiliz birahanesini anımsatan Old Ascot Bar canlı müzik eşliğinde bir içki içerek dinlenebileceğiniz bir mekandır. Milan'da yorucu bir gün geçirdikten sonra gevşemek isterseniz fitness merkezimizden ücretsiz yararlanabilirsiniz. Otelin ADSL İnternet noktasına erişim lobide ilave ücret karşılığı mümkündür.
Oda sayısı: 197
Otel Zinciri: Starhotels
5 Temmuz 2009 Pazar
Hilton London Stansted Airport- Londra/Otelleri
Hilton London StanstOtel Airport-Londra
Otel BilgisiStansted Havaalanı çevresinde yer alan Hilton London Stansted Airport Hotel, konforlu ve geniş odalarda harika olanaklar sunar. Hem iş hem gezi seyahatleri için uygun olan Stansted Hilton Hotel, sıcak bir karşılama ve her türlü ihtiyacı karşılayacak modern hizmeri garanti eder.
Otel Özellikleri
Otelde 3 kat üzerinde yer alan 146 single ve 190 double oda bulunur.
24 saat resepsiyon, asansör, kasa, para değişim masası ve vestiyerin bulunduğu fuaye alanı gibi bir çok olanak konukların hizmetindedir.
Diğer olanaklar kafe, kuaför salonu, bar, a la kart restoran, konferans odası, internet terminali ve otopark.
Oda servisi ve çamaşır yıkama servisi gibi hizmetler de sunulmaktadır.
Otelde kapalı yüzme havuzu, tam ekipmanlı bir gym salonu ve 3 adet restoran ve bar bulunur, bu otelde yapacak çok şey var.
Amy's Restaurant'ta uluslararası mutfağın tadını çıkarabilir, Amy's Bar'da dinlenebilir ya daCaffe Cino'da kahvenizi içerken gevezelik edebilirsiniz. Bowling'e gidin veya yakındaki vahşi yaşam parkına bir ziyarette bulunun.
Oda Özellikleri
Üç katlı Hilton London Stansted Airport'da açık krem, mavi ve kahve tonlarında dekore edilmiş, modern açık ahşap mobilyalar ve üç katlı cam bulunan küçük oturum alanıyla 239 adet konuk odası bulunur.
Odalardaki olanakları arasında film satın alma seçenekli uydu TV, Sony PlayStation, yükske hızda internet bağlantısı, radyo, çay/kahve olanakları ve pantolon pres ütüsü sayılabilir.
Banyolarda duş/küvet kombinasyonları, saç kurutma makinası ve banyo gereçleri bulunur.
Otel odalarında yüksek hızda internet bağlantısı bulunur.
Yakın Merkezler
Castle – 16 km
Imperial Savaş Müzesi – 25 km
Duxford Hava Müzesi – 29 km
Knebworth House - 29 km
Cambridge – 36 km
Londra – 64 km
Konum BilgisiHilton London Stansted Airport, M11 yolunun 8A bağlantısının çıkışında uygun şekilde konumlanmıştır ve havaalanının çevresinde yer alır
St Lawrence hotel- Londra Otelleri
St Lawrence Hotel- Londra
Otel BilgisiSt. Lawrance Hotel, St. Lawrance ailesine ait, samimiyet ve sıcaklık yayan, küçük bağımsız bir oteldir.
Otel Özellikleri
St. Lawrance Hotel’de 24 saat resepsiyon bulunan lobi, kafe ve vestiyer bulunur. Bunlara ek olarak internet erişimi, oda ve çamaşırhane servisleri de mevcuttur.
Otel bünyesinde yer alan Field Restaurant’ta lezzetli Avrupa mutfağından örnekler tadabilirsiniz. Eğer daha geleneksel birşeyler arıyorsanız, bar bölümünde samimi yemek köşeleri, canlandırıcı lezzetler, Belçika spesiyalleri ve taza hazırlanan pub yemekleri bulabilirsiniz.
Oda Özellikleri
Odalar klasik mobilyalarla zarif şekilde döşenmiştir. Bunun yanısıra odalarda, geniş ve çok temiz özel banyolar, telefon bağlantıları, saç kurutma makinası, radyo, çay/kahve, ütü&ütü tahtası, uydu TV ağı ve internet erişimi gibi modern olanaklar yer alır.
Yakın Merkezler
Londra Luton Havaalanı - 3 km
Konum BilgisiSt. Lawrance Hotel, Luton’un kalbinde yer alır. Otel Londra Luton Havaalanından sadece 3 km uzaklıktadır. Birçok mağaza, kulüp ve restoran otelin yakınında yer alır ve böylece gerçek tatil keyfini burada yaşayabilirsiniz.
Münih Otelleri Almanya Otelleri
Munih
Münih rahat yaşam tarzıyla neredeyse bir Akdeniz kenti gibidir. Çoğu Avrupalı turistin Alp Dağları’na geçmeden önceki son durağı olan bu kent, İtalya’nın başlangıç noktasıdır. Bavyera’nın başkenti olan Münih, Gotik’ten çok Barok, griden çok yeşildir.
Kentin ayırt edici özelliği, Almanlara özgü iş disiplini ile Bavyeralıların bir işi keyifle yapma ihtiyacının birleşimidir. Burada iş yemekleri sanki biraz daha uzun, çalışma saatleriyse biraz kısa gibidir. Yine de kentin zenginliğini, dinamik araba sanayisini ve muhteşem metro sistemini gören hiç kimse Münihlilerdeki bu keyifli rahatlığın tembellik anlamına geldiğini söyleyemez.
Münihlilerin diğer Almanlardan böylesine farklı olmalarının sebebi, kendilerinin de sıkça belirttikleri gibi, buranın Almanya değil, Bavyera olmasıdır. Katolik ve oldukça tutucu olan Bavyera Bağımsız Eyaleti’nin başkenti olarak Münih, Bavyera ruhunun özeti gibidir. Burada iyi huylu şovenizmin haddi hesabı yoktur; örneğin, inatçı Prusyalı fıkraları çok yaygındır. Kentin meşhur bira festivali olan Oktoberfest’te turistler “Warum ist es am Rhein so schön?” (“Ren kıyıları neden böyle hoştur?”) şarkısını söylerken keyiften dört köşe olan yöre halkı, Bavyera’nın neden bu kadar güzel olduğunu sormaya bile gerek duymadıklarını belirtirler.
Belki de Oktoberfest, insanların Münih’le ilgili akıllarında en çok yer eden şeydir. Gerçekten de, yılda 6 milyon ziyaretçinin toplam 5 milyon litre bira tükettiği Oktoberfest, Bavyeralıların kendi başkentlerine verdikleri biraz abartılmış değere de uygun bir şekilde, büyük bir etkinliktir. Bu aynı zamanda Almancada Gemütlichkeit diye bilinen ve kolayca açıklanamayan sıcak yoldaşlık duygusunun da abartılı bir ifadesidir.
Ancak Münih’teki yaşamı sadece uzun bir Oktoberfest gibi görmek yanlış olur. Savaş sonrasında Berlin’in ikiye bölünmesiyle Münih, (Hamburg, Frankfurt ve Köln’ün çabalarına başarıyla karşılık vererek) Almanya Federal Cumhuriyeti’nin tartışmasız kültür başkenti olmuştur. Opera ve konser salonları, özellikle Richard Strauss, Mozart ve Wagner’in eserlerinin temsilleriyle, kenti müziğin anayurdu haline getirmiştir.
Ressamlar da kentin sanatsal ikliminden hoşnut kalacaklardır, özellikle de bohem Schwabing bölgesinden. Bu bölge, 20. yüzyılda Der Blaue Reiter okuluyla ve bu okulun Vasily Kandinsky, Paul Klee ve Franz Marc gibi başarılı temsilcileriyle, uluslararası sanat camiasına bomba gibi düşmüştür. Münih hâlâ dünyanın en yenilikçi galerilerinin bazılarının yanı sıra muhteşem klasik ve çağdaş koleksiyonlarıyla Alte Pinakothek ve Neue Pinakothek müzelerine ev sahipliği yapmaktadır. Bir başka muhteşem müze olan Pinakothek der Moderne de 2002 yılında açılmıştır.
Münih bir endüstri ve yayıncılık merkezi olmanın yanı sıra çok beğenilen Yeni Alman Sineması’nın da merkezidir. Bu akımın temsilcileri olan Volker Schlöndorff, Werner Herzog ve Edgar Reitz gibi dünyaca ünlü yönetmenler, çalışmalarına Münih’te başlamışlardır.
Tabii şehrin bir de karanlık yüzü vardır: Adolf Hitler’in Münih’le başlangıçtaki bağlantısı ve Nazi Partisi’nin burada kurulması gibi… Ancak, 1918 ile 1945 arasındaki fırtınalı yıllar Münih için politikanın ağır bastığı bir araydı; artık, Almanya’nın politik merkezi Münih değil, Bonn ve Berlin’dir.
Münih yine de tarihsel kimliğini korumaya çalışmıştır. II. Dünya Savaşı’nda yaşanan tahribattan sonra pek çok Alman kenti geçmişle bağlarını koparıp, tamamen modern bir üslupla yapılanma kararı almıştır. Ama Bavyera’nın başkenti, tarihinin önemli bir parçası olan büyük kiliseleri ve sarayları özenle restore etmeyi veya yeniden inşa etmeyi tercih etmiştir. Münih’te pek çok gökdelen vardır ama eski kentin kalbinin otantik Barok cazibesi korunmuştur. Bazıları bu yeniden yapılanmayı çok derinlemesine ve fazla “temiz” bulmuşlarsa da, günümüze kadar aradan geçen yıllar boyunca hava kirliliğinin oluşturduğu kararma, bu yeni binalara, yüzyılların veremeyeceği eski bir görüntü bahşetmiştir. Aslında, kentin yeniden yapılanması öylesine eksiksiz ve ikna edici olmuştur ki, Siegestor (Zafer Takı) gibi yapılar tarihsel önemlerinden dolayı bombalanmış haliyle bırakılmıştır.
Mükemmel bir toplu taşıma şebekesi ve trafiğin çoğunu kent merkezinin içinden değil de (alt geçitler haricinde), çevresinden dolaştıran akıllıca bir yol sistemi sayesinde Münih’in iç kesimleri yayalar için büyük bir keyiftir. Bavyera’nın son kralı tarafından tasarlanan, ağaçlarla çevrili caddeler ve bulvarlar kent merkezinden ötelere açılır ve kente zarafet katar.
Coşkun Isar Irmağı’nın manzarasıyla daha da güzelleşen Englisher Garten (İngiliz Bahçesi), Avrupa’nın önemli parkları arasında bir mücevher gibidir. Irmağın hızla akan suları, kaynağı olan Alp Dağları’nın yakınlığına işaret eder. Havanın açık olduğu günlerde Alp Dağları sanki kentin güney varoşlarının hemen ötesindeymiş gibi görünür. Böyle günlerde Föhn eser; bu meşhur rüzgâr kimilerinin başını ağrıtır, kimilerine ise sıradışı bir yaratıcılık esinler – bu zıtlık, karmaşık ve belirsiz Münih karakterinin göstergesidir.
Kentin eşiğinde beliren dağlar, yöre halkına, kendilerinin ya da ana-babalarının asıl memleketi olan kırları hatırlar. Her hafta sonu çevredeki köylere ve göllere kitle göçleri yaşanır: Güneyde Chiemsee’ye, batı ve güneyde Ammersee, Starnberger See ve Tegernsee’ye, kuzeyde ise Schleissheim ve Freising’e… Buralarda Münihliler yürüyüşlerin, yelkenlilerin, avcılığın ve balıkçılığın keyfini çıkarırlar ya da kahve içip kek yemek için akrabalarını ziyaret ederler.
Kış aylarında ise Münihliler, biraz daha da güneye gidip dağlarda kayak yaparlar (kayak, Münih’teki yaşam tarzının ayrılmaz bir parçasıdır). Münih pek çok yönüyle sofistike bir metropol olsa bile, kentin hinterlandında, buranın kökenlerine ait taşra havası ve görünümü korunmuştur. Buraya gelen turistler, Münih’in taşra ve kent karışımı atmosferine kolaylıkla dahil olabilirler.
Comtur otel- Binasco Milano Otelleri
Comtur Hotel- Binasco
Otel BilgisiHer türlü modern imkana ve kusursuz bir restorana sahip Comtur Otel, Binasco (Milano) merkezindedir. Otel, Milano Fiori kongre merkezinin yakınındadır.
Konuk odaları pastel renklerde, modern, koyu renk ahşap mobilyalarla döşelidir ve hepsinde klima ve TV vardır.
Konuklar, otelde kahvaltı yaptıktan sonra otelin 24 saat açık ön bürosunda çalışan personele civar bölgeler hakkında soru sorabilrler.
Otel Özellikleri
Comtur Otel konukları her sabah ücretsiz kahvaltı alır.
Comtur Restoran:
Bu zarif yemek salonunda geleneksel İtalyan yemekleri, bahçe manzarası eşliğinde, beyaz masa örtüleri ve çiçekler arasında sunulur. Kahvaltı ve akşam yemeği için açıktır.
Comtur Bar:
Çeşitli içki ve atıştırmalık yiyecek sunan Amerikan tarzı bir bar.
24 saat açık ön büro çalışanları size Binasco civarı ve Milano gezileri hakkında bilgi verir.
Konuklar otelin lobisinde ücretsiz gazete okuyabilirler. Küçük toplantı odaları iş adamlarının işini görmektedir.
Oda Özellikleri
Otelde 49 adet klimalı, pastel tonlarda ve modern mobilyalarla döşeli odalar vardır. Odalarda mini bar ve TV bulunur.
Yakın Merkezler
Linate Havalimanı - 15 km
Centrale(MI) İstasyon - 15 km
Famagosta Metro - 7 km
Milano - 15 km
Carthusian Manastırı , Pavia - 10 km
Chiaravalle Manastırı - 14 km
Milano şehir merkezi - 15 km
Leonardo da Vinci Bilim ve Tekonoloji Müzesi - 16 km
Belediye Arkeoloji Müzesi - 16 km
Konum BilgisiBinasco ticaret merkezinde bulunan Comtur Otel, Milano şehir merkezine 15 km mesafededir
Venedik
Venedik
Venedik, her gün gezebileceğiniz sıradan şehirlerden biri değildir. 1.100 yıl boyunca bağımsız bir imparatorluk ve idari yapısıyla günümüzde bile araştırmacıların dikkatini çeken bir cumhuriyet olan Venedik, 9. yüzyılda bütün Avrupa şehirleri surların arkasına gizlenmişken dünyaya açılmayı başarmıştır. Doğu ile Batının muhteşem bir sentezi olan bu uygarlık, ne tamamıyla Avrupalı ne de tamamıyla İtalyan olabilmiştir. Kentin dört bir yanında Bizans ve Doğu izlerine rastlanır. Bir lagünün üzerine kurulmuş olan Venedik, belli bir uzaklıktan bakıldığında Adriyatik Denizi’nin üzerinde yüzüyormuş gibi görünen zarif ve gösterişli evleriyle bir masal diyarını andırır.
Şehrin ‘calle’lerinde yürüyüp kanallarında dolaşmaya başladığınızda, asırlar boyu sanatçı ve gezginleri kendine hayran bırakan zarif ve egzotik, bir o kadar da romantik mimari karşısında büyüleneceksiniz. Güneş ışığı ve sisler arasında kırılarak suya yansıyan şiirsel bir labirent görünümündeki şehir, kolektif bir sanat eserinden farksızdır. Dünya üzerindeki bütün büyük şehirleri otobanlar, rampalar, park alanları ve gökdelenler kuşatmışken, Venedik günümüzde de bundan üç yüzyıl önceki halini koruyabilmiştir. Binaları okşayan dalgalar, sular yükseldiğinde (acqua alta) eşiklerden içerilere kadar girer. Büyülü bir havaya sahip olan kente yapılacak yolculuk, mucizevi bir güzelliğe yolculuktur.
Mucizeler, ne yazık ki hiçbir zaman karşılıksız değildir, Venedik’i gezmeyi planlarken şehrin özel koşullarına hazırlıklı olmak gerekir. Her ne kadar trafik gürültüsünden uzak, sakin bir ortamda yürümek eşsiz bir keyif olsa da, Venedik’i gezebilmek için uzun mesafeleri yürümek, kanallar üzerindeki pek çok köprüyü geçmek gerekir. Burası, aşırı yükle gezilebilecek bir yer değildir. Bagajlarınızı, vaporetto iskelesinden, bazen kalabalık sokaklardan ve köprülerden geçirerek, otelinize taşımak zorunda kalabilirsiniz.
Turizm, Venedik’in hem en önemli gelir kaynağı hem de en büyük düşmanı olarak kabul edilir. Benzerleriyle karşılaştırıldığında, otel fiyatları hayli yüksektir. Vaporettolarda ve Piazza San Marco çevresindeki turist restoranlarının çoğunda, turistlerden, Venediklilerden alınandan daha fazla hesap alınır. Yazın şehir o kadar kalabalık olur ki, Piazza San Marco civarında uzanan dar sokaklarda “tek-yönlü” yaya trafiği zorunluluk haline gelir. Venedikliler, bu turist akını karşısında o kadar mağdur olmuşlardır ki, şehrin altyapısı da yetersiz kalınca, ziyaretçilerin şehre girişine günlük kota uygulamak veya otel rezervasyonu olmayan ziyaretçilerin girişinden ücret alınması gibi kenti korumaya yönelik önlemler tartışılmaya başlanmıştır.
Ek masraflar ve harcayacağınız çaba, bu göz alıcı hazinenin keşfi için ödeyeceğiniz küçük bir bedeldir. Eğer San Marco Meydanı’nın dışına çıkarsanız, sakin ve büyüleyici civar semtlerde gerçek Venedik yaşantısını bulabilir; ilgi çekici dükkânlar, uygun fiyatlı güzel restoranlar, kafeler ve şarap barlarıyla karşılaşabilirsiniz. Ama elbette dünyanın en güzel meydanı olan San Marco’nun muhteşem Bazilikası ve görkemli Dükler Sarayı’nın güzelliği tartışılmaz. Sezonun en yoğun olduğu dönemlerde bile izdihamla karşılaşmadan buraları gezebilirsiniz. Diğer yandan, sezon bittikten sonra, 75.000 nüfusuyla (bu sayı 1930’lardaki nüfusun yarısından da azdır) şehir, neredeyse bir hayalet kasabaya döner. Geceleri bomboş sokaklarda dolaşarak Venedik’in büyüsünü ve kenti saran tarihi atmosferi yaşayabilirsiniz.
Yürümekten yorgun düştüğünüzde, en keyifli toplu taşıma araçlarından biri olan vaporettoya (deniz otobüsü) binebilirsiniz. Ana vaporetto güzergâhları, dünyanın en müthiş bulvarı sayılan Büyük Kanal üzerinde sefer yapar. Büyük Kanal üzerinde yer alan sarayların önünden defalarca geçmeye, sarayları öğle güneşinde, alacakaranlıkta, gecenin kadife karanlığında defalarca seyretmeye doyamayacaksınız. Vaporettolarla Venedik lagününün en uzak köşelerine kadar gidebilirsiniz – Lido sahillerine, rengârenk boyalı evleri bulunan Burano adasındaki kasabaya, duvardan duvara cam ürünlerinin sergilendiği ve cam üretim alanlarının bulunduğu Murano adasına, Torcello adasındaki tuz ovalarının üzerinde kurulu sevimli katedrale kadar vaporettolarla ulaşım sağlanmıştır.
Venedik 118 adacıktan oluşan bir takımada grubu üzerinde kurulmuştur; binalar, sıkışmış kil tabakasına çakılan milyonlarca karaçam kazığıyla desteklenmiştir. Şehirde, her biri kendi bölgesel güzelliğine sahip birer kasaba sayılabilecek 33 ‘parrochia’ya (mahalle) bölünmüş altı sestiere (bölge) bulunur. Kent, 177 kanal ve yaklaşık 450 köprüyle bir labirenti andırır. Kanallar, lagünü çevreleyen kumluk bölgelerden (lidolar) geçerek iç taraflara ilerleyen üç derin suyolundan gelen Adriyatik sularıyla dolar.
Venedik gücünü denizden alır. Şehrin tarihinde önemli bir yeri olan çamurlu, sığ lagün gibi denizin kendisi de şehrin bir parçası olarak kabul edilmiştir. Deniz seviyesinin yükselmesiyle yeraltı su seviyesinin düşmesi sonucunda oluşan çökme yüzünden Venedik her kış giderek daha çok su baskınına maruz kalmaktadır. Önlem alınmadığı takdirde, Venedik’in bir asır sonra sular altında kalacağı ileri sürülmektedir. Ne var ki, kent sakinleri lagünün ekolojik dengesinin bozulacağı gerekçesiyle su bentlerinin yapılmasına karşı çıkmaktadırlar.
Venedikliler, ziyaretçilere karşı dostane ve misafirperverdirler. Şehirlerinin kıymeti konusunda da duyarlıdırlar. Bazen, kimilerinin başka bir yerde doğacak kadar şanssız olduğunu ima edebilirler. Anlaşılmaz diyalektleri de Venedik’in farklılığını vurgular. Hem İtalyanca hem de Venedik diyalektiyle yazılmış tabelalar yüzünden, kanal ve bölge isimleri konusunda karışıklık yaşayan turistler, sık sık kaybolurlar. Adres soracak olursanız, “Kısa yolu mu, güzel yolu mu tercih edersiniz?” karşılığını alabilirsiniz. Aslında, Venedik’te güzel olmayan bir yola rastlamak da mümkün değildir.
Barselona Otelleri
Barselona
Fenikeli kökenlere sahip olan Barselona, Romalıların yönetimi altında gelişmiştir; o dönemde inşa edilen duvarların kalıntıları, şehrin, sözde Gotik Mahallesi’nde hâlâ görülebilir. Roma şehri buluntuları Şehir Tarih Müzesi’nde sergilenir. Vizigot hâkimiyetinde bölgenin önemi azalmıştır; Mağribiler 8. yüzyılın başlarında İber yarımadasını istila ettiklerinde bu bölgeyi uzun süre kontrol edememişlerdir. Barselona 801 yılında, Franklar tarafından yeniden ele geçirildikten sonra Katalan kontluklarının en güçlüsü olan Barselona Kontluğunun başkenti olarak Charlemagne’ın imparatorluğuna dahil edilmiştir. İspanya’nın diğer kısımlarından tamamen farklı bir karakter taşıyan Barselona ve Katalanya, yaklaşık beş yüzyıl boyunca Hıristiyan kalmıştır. Daha sonra, 12. yüzyılda Aragón krallığına katılmış, bunun ardından da deniz ticaretinin geliştiği bir dönem gelmiştir.
Fernando ve Isabel’in 1469 yılındaki evliliği Kastilya ve Aragón krallıklarını birleştirmiş ve İspanya’nın bugünkü mevcut düzenine yol açmıştır. Bununla birlikte yeni yönetim, merkezileşme sürecinde bu dinamik ve güçlü bir bağımsızlık sergileyen bölgenin yerleşik geleneklerini bastırmaya çalışmıştır. Barselona, izleyen birkaç yüzyıl boyunca, benzersiz kimliğini korumak için tekrar tekrar mücadele etmiştir. İspanya İç Savaşı sırasında Cumhuriyetçi güçlerin başkenti olarak hizmet etmiş ve Franco’ya teslim olan en son şehirlerden biri olmuştur – bunun sonucunda Barselona daha sonra sert misillemelere hedef olmuş, hatta Katalan dili baskı görmüştür. Artık mimarisi ve üslubuyla hak edilmiş bir itibara sahip olan Barselona, halkın, kendi dilleri de dahil olmak üzere Katalan olan her şey için açıktan açığa bir tutku sergilediği, büyük ölçüde özerk bir bölgenin gittikçe zenginleşen başkentidir. Sonuç, İspanya’nın geriye kalanından son derece farklı bir atmosfer olmuştur.
Barselona’da Dolaşırken
Barselona İspanya’nın ikinci büyük şehridir, ilgi çekici turistik yerleri büyük ölçüde birbirinden ayrılmıştır. Toplu taşıma sistemi bu konuda çok yardımcı olur; otobüslere ve metroya binerek, neredeyse gitmek istediğiniz her yere gidebilirsiniz. En makul seçenek iki hattı olan Turistik Otobüstür: (üç durakta birbirleriyle bağlantısı olan) kırmızı kuzey hattı ve mavi güney hattı. Her ikisi de Plaça de Catalunya’dan her gün saat 09.00’da hareket eder. Her hat, turistik yerlerde inilip binilmeye uygundur. Biletler, otobüsten ya da turizm bürolarından alınabilir; Montjuïc’e ve Tibidabo’ya giden teleferik, kablolu tren ve tramvaya binişler de dahil olmak üzere, birçok müze ve ilgi çekici yer için de indirim sağlar. Barselona Kartı da düşünülmeye değer bir seçenektir, bir günlük ve beş günlük dönemler için satın alınabilen kart, ücretsiz toplu taşımanın yanı sıra müzeler, eğlence yerleri, dükkânlar, restoranlar, hatta Aerobus (havaalanı otobüsü) için indirim sağlar.
4 Temmuz 2009 Cumartesi
Beau Site Belçika Brüksel Otelleri
Beau Site
This intimate and friendly hotel offers simple guest rooms at competitive prices in the bustling area surrounding the famous Avenue Louise. Benefit from free Wi-Fi in the public areas.
The Beau Site is a family-run hotel which welcomes you with personal service and convenient facilities. You can wake up each morning with a wholesome free breakfast buffet and freshly brewed coffee.
This great location, with many shops, restaurants and bars in the neighbourhood, also offers transport links around the entire city. Explore this lively capital and visit the impressive European institutions.
With a 24-hour reception, you can come and go as you wish. Private parking in the garage is available on request at an additional charge.
Otel Odaları: 38.
Otel Özellikleri Genel 24-Saat Açık Resepsiyon, Sigara İçilmez Odalar, Asansör, Emanet Kasası, Isıtma, Bagaj Muhafazası, Eşcinsel Dostu.
Hizmetler Oda Servisi, Toplantı/Ziyafet İmkanları, Çamaşırhane, Kuru Temizleme, Odaya Servis Kahvaltı, Döviz Alım Satım, Kiralık Araba, Tur Danışma, Faks/Fotokopi.
İnternetKablosuz İnternet erişimi otel genelinde mevcuttur ve ücretsizdir.
OtoparkOtelde (rezervasyona tabi) özel park yeri mevcuttur ve ücreti günlük 12,00 EUR'dir.
Otel KoşullarıBunlar otelin genel koşulları olup oda tipine göre değişebileceklerinden lütfen oda açıklamasını da kontrol ediniz.
Check-In13:00 'dan itibaren
Check-Out12:00 'a kadar
İptalİptalin varış tarihinden 2 gün öncesine kadar yapılması durumunda ücret uygulanmaz.
İptalin geç yapılması veya rezervasyonun kullanılmaması durumunda ilk gece tahsil edilecektir.
Çocuklar ve ilave yataklarOdada mevcut yataklar kullanılıyorsa bütün 10 yaşından küçük çocuk ücretten muaftır.
Bebek karyolası kullanılıyorsa bütün 2 yaşından küçük çocuk ücretten muaftır.
İlave yataklar kullanılıyorsa bütün büyük çocuk veya yetişkin için kişi başı gecelik EUR 15,00 ücret uygulanır.
Bir odanın toplam konuk kapasitesi 3 (azami).
İlaveler otomatik olarak toplam tutara dahil edilmeyecek, otelde ayrıca ödenmeleri gerekecektir.
Evcil hayvanlarEvcil hayvan girebilir. İlave ücrete tabi değildir.
Kabul edilen kredi kartlarıAmerican Express, Visa, Euro/Mastercard, Diners Club
Otelin varıştan önce kredi kartlarını ön provizyona tabi tutma hakkı saklıdır
2 Temmuz 2009 Perşembe
otel Damremont- Paris Otelleri Yurt Dışı Otelleri
otel Damremont- Paris
Otel Özellikleri
You will appreciate your buffet breakfast in a warm and friendly setting, from 07.00 a.m to 10.00 a.m.
Situated in a picturesque and attractive quarter whether you are in Paris for business matters or as a tourist, the Damremont will promise you a succesful stay.
Oda Özellikleri
Bütün odalar; kendilerine özel ısıtıcı, dolap, uluslararası hat bağlantılı telefon, uydu kanallarını çeken renkli televizyon, otomatik alarmlı saat, kapsamlı banyo ve tuvalet içermektedir.
Yakın Merkezler
Charles de Gaulle Havalimanı - 20 km
Herndon Havalimanı - 25 km
En yakın Metro İstasyonu - 8 dakikalık yürüme mesafesi
En yakın İstasyon - 2 km
En yakın Fuar Alanı - 9 km
Konum BilgisiDamremont Otel; Paris'in sanat semti Montmartre'de yer almaktadır. Otel; şehrin en önemli noktaları olan Place Clichy, Flea Market ve Sacre Coeur'un oluşturduğu üçgenin merkezinde yer alan, sükünet ve huzur limanıdır.
Arcadia otel- Roma Yurt Dışı Otelleri
Arcadia otel- Roma
Otel Özellikleri
Arcadia Otel konuklarına, her sabah kahvaltı verilir.
Otelde 30 arabalık bir garaj, solatyum, internet girişi ve snack bar vardır.
Çok dil bilen personel, talep olursa konukların Roma şarabı ve mutfağını tadabilecekleri Roma Kalesi turu ayarlayabilir. Lap top sahibi müşteriler, otelin wi-fi sistemi sayesinde internete girebilir. Otel garajı müşteriler için ücretsizdir.
Oda Özellikleri
Otelde özel banyolu 52 adet çift kişilik oda vardır.
Tüm odalarda klima, özel banyo, saç kurutma makinesi, mini bar, uydu TV, direkt hatlı telefon ve ısıtma sistemi vardır.
2 adet oda engelli müşterilere ayrılmıştır.
Yakın Merkezler
Rome Fiumicino Havalimanı (ROM) - 15 km
Ciampino Havalimanı - 2 km
Roma Kalesi - 2 km
Colosseum - 8 km
Trevi Çeşmesi, Pantheon - 8 km
İspanyol Merdivenleri - 8 km
Vatikan - 8 km
Konum BilgisiAnagnina metro istasyonuna yakın olan 3 yıldızlı Arcadia Otel, Appia Antica Park'ına 800 metre uzaklıktadır. Ciampino Havalimanı 2 km ötede olup, Roma merkezine metroyla 20 dakikada gidilebilir